4 Temmuz 2011 Pazartesi

GREECE ve VOLOS

Simdilerde yasadigim, daha dogrusu evlendikten sonra, Kuba, Turkiye ve diger cesitli illeri gezmeleri sayarsak 2, 3 ay yasadigim sehir olur kendileri.
Kucuk bir sehirdir, iklim, gorsel olarak Izmiri animsatir.
Konum itibariyle Atina ve Selanik sehirlerinin hemen hemen ortasinda bulunur. Renklidir, civi civildir. Gunduz (bazi gunler haric ki henuz ogrenmedim hangi gunler oldugunu) tum magaza vslerin kapali oldugu sahil sehridir. Evet gunduz 3 dedin mi, herkes kapatir is yerlerini, yakindaki cipro agirlikli tavernalara gider, cafelere kosar, ciprolar, frapeler, balik, mezeler havalarda ucusur. Aksam oldu mu, eger olmadiysa millet eve gidip uyur, o yuzden genelde 3 ve 6 arasi kimse aramaz kimseyi olur da uyuyordur diye. Neyse aksam oldu mu nerde bir bar, konser var bizim sabah cafe ve ciproda biraktigimiz canlari orda bulursunuz. Canin birini gormek mi istedi Pako Piko diye sehrin gobegindeki sirin cafeye gidilir, ordaki sevimli calisa ve sahibiyle muhabbet edilir, sonra bakilir ki herkesler orda.
Insanlari kasinti degildir, herkes herkesi tanir, selam verir, tanimazsa da...
tanistigim emen hemen herkes Turkiyeyi bi sekilde gormus, anne, baba ya da mutlaka birilerinin birileri Turkiyedendir. (olmamasi sasirtici olurdu)
44 km uzaginda Pelion dagi bulunur, biz orada yasarik simdi, Pelion baska bir konuuu...

^^denizin kenarinda ufak capli bir yunan sehri. larissa dan 40-50 dk lik bir tren yolculugu ile varilir. büyük bir caddesi ve onu kesen sokaklari canlidir. sehir klasik bir akdeniz sehrini andirir; sahil boyunda cafeler ve ouzeriler dizilidir. hostel bulunmaz, - yani ben bulamadim. bunun yerine geceliği 20€ olan pansiyonlar vardir. klimali ve 2 kişilik olmalari hostellerden daha iyi kılar bu pansiyonlari.

2004 atina olimpiyatlarinin futbol eleme maçlari burda yapılmıştır. o zamandan kalan bir information center bulunur. ama yeri otobus garinin (limandan da otede) karşisindadir. ucretsiz internet, yunanistan broşurleri bulunur.

tren gari ise eski olmasina ragmen pırıl pırıldır. işlenmiş ahşaplarıyle güzel bir görünüme sahiptir. der eksi sozluk.son anektod ise sahilde, deniz ticaret müdürlügü gibi bir yerde büyük bir kıbrıs tabelasi gorunmektedir. tabelada üst tarafından akan kanların yanında 3 ayrı dile "türkler kıbrıstan elinizi çekin" yazmaktadir. türk oldugumuzu soylemedik ama pek hoş karşılanmayabilirdik galiba.^^ demis bir Eksi sozluk yazari.
web adresi http://www.volos.gr

Volos ve civarindan bikac fotooo






Volostaki ilk gunlerimde daha tek kelime Yunanca konusamazken, Bi cafeye gittik, bi baktim kulagima tanidik sesler geliyor. Dikkatli dinleyice aaa Aynur Doganmis calan, sonra cafe sahibiyle muhabbet ... Aynur hastasiymis kendisi :)



3 Temmuz 2011 Pazar

KÜBA VE HAVA(sı)NA

Kuba hakkında herkes çok şey biliyor, yazıyor, çekim vs yapıyor. Eee onlar yazıyor, söylüyor biz de biliyoruz. Hemen hemen çogu konu gibi baskalarının fikirlerini alıp copy pastle kendimize mal ediyoruz. Öyle ki elinde kamerası Havana sokaklarında, turisten 2,3 euro kazanabilmek için yöresel kıyafetlerini giyip gülücük dağıtan teyzeleri, amcaları gösterdiklerinde aaa harbiden ne kadar da mutlular diyoruz, gidilecek görülecek yer diyoruz. Ben dedim mi demedim. Oraya gitmek eşimin fikriydi, ama merak edenler için yazmak istedim. Önyargısız olabilmeyi umarak...

Gitmeden yiginla yazi okumustum, cogu hemen hemen ayni seyleri yazmisti...
- Yonetim seklini, Kominizm...
- Fidel ve Che ile bildigimiz bilmedigimiz hikayelerini...
- Ada ulkesi oldugu
- Ucuzlugunu
- Kizlarinin guzelligi
- Purolarin guzel kizlarin bacaklarinda sarildigi
- Fuhus cenneti oldugu
- Ekmek bulamadiginizi (iki anlamda da)
- Herkesin cookkk mutlu mesut oldugu gibi gibi
Esime diyordum yazarsam eger (ki yaziyorum)ilk yazacagim sey kizlari guzel degil lalalaala evet tekrar soyluyorum guzel degiller. Ha yok mu hic guzel var var ama neydi oyle her taraftan afet cikacakmis gibi anlatmalar.Ve asil bomba erkekleri kizlara bin basar, illa bi degerlendirme yapiyosak oyum erkeklere.
Ucuz ucuzluguna soyle ki evlerinin 1 ya da birkac odasini kiraya verenler var 20-25 dolar arasi. Turla gidilince onlar herbiseyinizi ayarliyor ama belli basli sehirler var oralara gidiyorsunuz suru halinda. Halki tanimak, kulturunu ogrenmek icin kucuk sehirlere inmek lazim.
Neyseee biz toplamda 34 gun kaldik ama tek sirt cantasiyla gittik, rahat hareket edebilmek icin sadece zaruri kiyafet ve esyalarimizi aldik. Simdik ilk gunden baslayarak anlatmak istiyorum nerelere gittik, nelerle karsilastik, onerilerim, uyarilarim neler? Neler mi bakiniz :
Ilk Durak Havana:
Uzunn bir ucak yolculugundan sonra (ki ekmek bulmak zor diyenler icin ucaktan 1 dilim ekmek aldim zor zamanlar icin) Havana havaalanina geldik. Ufacik bir yer, hakkaten de daha iner inmez gecmise yolculuk filminde hissettim. Indik ama indikten sonra oooo buyursunlar demediler, milleti ulkelere gore beklemeleri icin dagittilar ve m.o tekniklerle fotolar cekildi, formlar dolduruldu ve tek kelime ingilizce konusmayan personelleri ne bok yemeye geldiniz dercesine bitirdi islemlerimizi. Alandan cikmadan para degisimi yaptik dolar alman gerekiyor. Yerli halk ve turistin para birimi farkli. 1 dolar 20 pesoya tekabul. Taksi bulup elimizdeki notlardan bi ev bulup oraya dogru yola ciktik. 25 dolar odedik.  7 gibi sehrin gobeginde bir ailenin evindeydik Noris ve Israel ev sahibelerimiz guler yuzlu, yasli bi o kadar tatli bi ciftti.(evli degil cifttiler, gerek ekonomik gerek rahatliktan dolayi olsun genelde evlenmiyormus ciftler) Aksam yemegi yemeye yakinlarda yine aile isletmesi olan bi yere giitik, ilk sok yiginla ekmek vardi masada ve daha sonra asina olacagim fix menu, Balik, Muz kizartmasi (baya lezzetli patates cipsimsi) siyah pirinc pilavi. Neyse actik, doyduk mutluyduk. (Baktim Kubaya gidenler hep cekmis benim neyim eksik dedim ben de cektim bi foto bakiniz asagida kendisi)

Eve donduk hem 8 saatlik saat farki hem uzun yolculuk derken iyi bari uyuyalim dedik.
Sabahin ilk isiklariyla guzel bi kahvalti, kubanin meshur kahvesiyle artik gune hazirdik. Sabah sehri hizlica gezdik, henuz ogle vakti olamsina ragmen dayanamadik meshurr Mogitolarini icek dedik, ictik..
Bisiklet (bisitaksi) ile sehir turu...




Hizlica diger turumuzu yapmak icin tur acentasi bulup bilet aldik bu tur bize iyi gelecekti :)
Sehir ici minubusu tarzi bi otobusle, piknige gider gibi yola koyulduk, otobusteki tek yabanci bizdik sessiz sakin vardik Las Terazsas adli kucuk sehre.Devrim sonrasi komun yasamin temellerinin atildigi yermis, dogal yiyecek, parfum cs yaparak gecimlerini sagliyorlarmis ve sit bolgesi imiss...




piknik misali tur

Aldigimiz kisa tur her sey dahil tipindeymis, her durakta ron ikrami ve ogle yemegi molasi derken Kubalilarla kanka olduk teller alindi verildi, bulusma icin plan yapildi ve sabah 8 gibi baslayan turumuz aksam 6 sularinda bitti. Biz Las Terezsastan bir diger sehre gecmek icin yol ayriminda vedalastik kankilerimizle ve kendinizi tektuk arabalarin (evet o bildiginiz eski model arabalar) gectigi dag basi gibi bi yerde yapayalniz bulduk.

1 saat bekledigimiz yol

2. Durak Vinyales: Evet yaklasik 1 saat araba bekledik otostop cekmenin zevkine orda vardik tabi kimse durmadi, cunku turist ve yerli halk ayni arabaya binmiyor, daha dogrusu turist her arabaya binemiyor ve taksi de ozel izni olmadan alamiyor turisti evet boyle karallari var. alan da gizli sakli ve kaziklamak icin yuksek fiyatlarla aliyorlar. Artik yorgun argin geceyi yolda gecirecegimizi dusunurken, gelen kamyona otostop cekmemle kamyonun durmasi bir oldu. Kamyon diye durdurdugum meger kamyondan bozma otobusmus. Istanbul halk otibuslerini dusunun (bilmeyenler hayal gucunuzu kullanin) onlarin 5.6 kati dolu, ben nasil bincez diye kara kara dusunurken muavinin kolundan cekmesiyle hopp icerdeyim. Sicak, yorgunluk, kalabalik Allahim!  Iste o an, dedim hosgeldim Kuba sana. Yaklasik bi saat sonra Vinyalese varinca altin disli taksiciler sinsi gulumsemeleriyle yaklastilar, bikac gunluk tecrubemle yuz vermedim ve olabildigince pazarlikla anlastik ve ver elini Vinyales.
Vinyaleste Yine Casa particular denen evlerde kaldik,


Terezsa bacimiz
 benim pazarligim sonucu kahvalti ve yemek dahi 35 dolara anlastik. ev sahibemiz iyiydi iyi olmasina ama esiyle bir olup ufak hesaplar yapmalari sonucu aslinda cok begendigimiz Vinyaleste 2 gun kaldik.
Neler mi yapti: (tur rehberimiz olan dolandiricinin rehberliginde)
Hemen yanibasimizdaki tutun tarlalarini gezdik,



pinar del rio
ordan Pinar del rio adli bolgeyi ve ordaki daga cizilmis
 (zamanin partizanlari tarafindan), simdi sanat eseri vari sergilenen bolgeyi ziyaret ettik.











 5. 6 km kadar yuruyup Akuatikos denen yerleskeye geldik. Orda bizim burdaki cinci teyzeler tarzinda yasli bi kadini ziyaret ettik, kadin aileden gelen gucleriyle hastalara sifa veriyormus. bize kahve verdi o ayri. (satti daha dogrusu) sifaci teyzeye veda edip yine tabana kuvvet yuruduk yuruduk...
dolandiricimiz
Sehirde bir postane, bir okul, bir sehir merkezi var,. Zaten ufacik yer adim atsan yabanci.
Ev sahibemiz Teressanin guzel yemekleri (tatil sonunda not verdik yemeklerine) bile engelleyemedi ordan ayrilisimiza.Merkezde tek bir cafe, barimsi mekan var, geceyi  canli ve belki binlerce defa dinleyecegimiz sarkilari dinlemekle, yasli genc herkesin dans etmesini izlemekle gecirdik.
Ha ev sahibesinin bicir bi kizi ve tabi merakli komsulari vardi.

Sehrin her tarafinda Kominizm komitesi adi altinda dernekler vardi. Sorduk sisteme karsi cikan ya da uymayanlar halkin icindeki ispiyoncularca oraya ispiyonlaniyormus ve komite de geregini yapiyormus.
bi diger sey ise dikkatimizi ceken, buyuk kucuk sehir , kasaba her yerde mutlaka bir park, yuruyus alanlari vardi ve tertemizdi...


3.durak:Cienfuegos
Daha sokakta yururken pesimize lule sacli iki cocuk takildi (biri sonradan kanka olacagimiz Leo idi), sozde tesaduf ama resmen takip ettiler, biz de madem yabanciyiz buralara sorularimizi sordular, ulke vs derken cocuk Turk bi arkadasi oldugunu ve simdi yakinda bi otelde kaldigini, tanistirmak istedigini soyledi. Neyse gittik, hem kizi gorelim hem de kalacak yer bakalim bahanesiyle, tesaduf kiz tam cikiyormus kapida karsilastik ve ne olsun ben Batmanli kiz.D.Bakirliymis. Kucaklasmalar, aksama sahildeki (Merkezden yuruyerek gitme mesafesinde) barda bulusmak uzere anlastik. Saat ibaresi kullanilmadan, rahat takiliyoruz, sahile gittigimizde bizim Emine ve 3.5 kisinin canli muzigin ritmine kapilarak dans ettiklerini gorduk, biz de geri durmadik.



Mojito keyfi

Ordan yemek yiyelim dedik, tarih 14 subat her yer full. Leo efendimiz sanki kendimiz yapamayiz diye ben hallederim deyip iceri gitti bikac dakka sonra rukus bi mekanda yemek beklerken bulduk kendimizi. mekanlar dolunca her taraf kapaniyor ve iciri yeni musteri alinmiyor, disardan gecenler iceriyi gormuyor ve haliyla hic tabela vs yok No Reklam. Reklamsiz 1 ay gecirdik iyi yanlarindan biri de buydu kubanin.
Neyse Leo ve benzeri arkideslerin taktigini yazmadan olmaz.

Efenim bunlar arkadas vari yaklasip, sana guya yardim ayagiyla dibinden ayrilmiyor, yemek mi yemek istiyorsun yaninda, disari mi cikcan yaninda, izin verecegini bilsen uyumaya da kalir. senle beraber iciyor yiyor ve hic cekinmiyor efenim bunlar hesabimi oduyor bari bokunu cikarmayalim. Yemek olayini gectim zaruri ihtiyac, ama icki olayinda abartinca zaten bastan beri bu olaya sinir olan ben tavrimi koydum. Leodan sonra milletle yuz goz olmamaya karar verdim.

Neler mi yaptik, her aksam sahildeki tek bar olan unlu mekanda, bulustuk mogitolari goturduk.
Bol bol dans ettik, etraftaki kucuk kasabalari deniz yoluyla gezdik, bol bol foto cektik.




Yemek olayini da cogunun gizli yuruttugu evlerde hallettik, hem daha cana yakin hem daha ucuz ve yemekleri  daha lezzetli bulduk bakiniz bir ornek. Siyah pilavindan bikan bizler ev sahibemize beyaz pilav yaptirdik.








 

rom kola olayi

2. gecemizde romkola olayini cozduk, artik bulustugumuz mekanllarda koca ron ve kolayla isi kolaya bagladik.









 
Kubanin herkes icin cennet oldugu dogru, cinsel tercihlere bizimkiler gibi bakilmiyor (geri dene ulke burasi).evet ikinci gecemizde aramiza baska biri katildi Meksikaliymis aman ne efendi cocuk dedim, muhabbeti iyiydi. sonra Leo efendinin kardesi geldi bunlar 3.4 ron sonra gozden kayboldu, gerisi mechul...
Artik yolculugu ucuza kapatmanin yollarini iyiden iyiye ogrendik, oyle turist gibi degil halkin icine karisa karisa halk otobuslerini kullandik. Sehrin tum plajlarina tur attik.

Ranco Luna calesi



Ogleden sonra turumuzu karsi kiyidaki, (zamaninda korsan baskinlarini gozlemlemek icin yapilan) Ranco Luna adli Ispanyollardan kalma kaleyi gezdik.














Yemek yedigimiz ailenin komsu cocugu, onceleri utangac, sonra ise elindekiyle beni korkutmaya calisacak kadar muhabbet kurmusuz :)










Donuste yine sahil bara gittik Emine ve leoyu dans ederken bulduk. (leo aslinda dans ogretmeniymis ve ulkeden bi sekilde kacmayi dusundugu icin foto cekmeye korktu, o nedenle yok fotosu)Ha canli muzik yapanlar bi iki sarki sonra durup para topluyor bu da bir is sahasi. son gecemizi de beraber gecirip, sabah icin ayarlamalarimizi yaptik, yarin yeni bir gun olacak idi.

Cienfuegos en cok sevdigim sehir oldu, hem sakinligi, hem insanlari (Sonrasinda daha tuhaf insanlar ile de karsilasacak idik) hem sehrin yapisi, binalari, parklari, neleri neleri, neleri?
Bakiniz bunlari, sevdirdi bize Cienfuegosu.

kaldigimiz ev, baya eski, yuksek tavanliydi.



foto cekmeye calistigimi goren surucu durup poz verince :)



Esimin bile pazarlik yapmayi ogrenmesi.


devrim oncesinden kalan ve hala eski ihtisamini surduren zengin mahallesi.


pembe araba(m) olsaydi:(


sanat okulunun faaliyetlerinden biri (her sehirde unv ve o unvtede guzel sanatlar bolumu var)
palmiyelerle gun batimi...

28 Haziran 2011 Salı

HAYAL(T) KIRIKLIKLARI ÜLKESİ KÜBA

Başka sitelerden coğrafyası, iklimi ve tabi ki yönetim şekli hakkında gereginden fazla bilgi bulmaniz mümkün onunçünn lüften ansiklopedik yazılar beklemeyin burdan. ha ne bekleyin isinize yarayacak noktalar.
mesela; her şey güzel karar verildi, artık gitmeniz kesinleşti, kafanıza koydunuz yani.
Kafaya koymadan uyanik olun biletinizi alabildiginiz kadar önceden ayırtın karlı çıkarsınız benden soylemesi. Biz islerimizi  tam ayarlayamadığımızdan gitmeden 1 ay kadar once aldık biletleri 1 kisi için gidis dönüş 650 euro ödedik.

Gitmek icinse neler yaptik ona gelince şöyle ki: Ankaradaki Küba konsoloslugunu aradik, kulaklarını çnlatalım Fatmagül hanımın. Bitmez tükenmez sorularıma her defasında aynı ilgi ve güler yüzle karşılık vermiştir kendisi.Neyse konuya dönelim. Küba vizesi almak diğer ülkeler gibi zor degil, daha doğrusu vize bahane, kendi caplarinda para koparmak icin yaptiklari bi dumen. Vize başvurusunu posta yoluyla yapabiliyorsun. 2 foto, banka hesaplarina 60 tl, bileti ( almamis olsaniz da ayirttiginiza dair bilgisayar ciktisi), kimlik ve pasaporttan gereken yerlerin fotokopilerni cekip, sitelerinden indirdiginiz basvuru formunu doldurup yolluyorsunuz. Ellerine ulaştığı ertesi günü yolluyorlarmış. Miş diyorum çünkü biz Ankarayı da görmek bahanisiyle kendimiz gittik 1 saatte aldık vizeyi. Ama ayrıntılı bilgi için yine de bakınız iletişim bilgileri.
Adres: Şölen Sok. No. 8, 06550 Çankaya ANKARA
Telefon: +90-312-442-89-70
Fax: +90-312-441-40-07

Sonra ne mi yaptik? Ömrümün en uzun uçak yolculuğunu, yaklaşık 15 saat. Sanırım yolculuk ayrıntıları başlıbaşına bir hikaye olur.Diğer konuya geçelim.

KELİMELERİN KİFAYETSİZ KLAVYENİN YETERSİZ KALDIĞI ANLAR

Kelimeler var bildiğiniz ve kitaplar dolusu anlatacaklarınız... Enazindan size oyle gorunmektedir kucuk dunyanizin penceresinden. Her yenilige ilk siz gormussunuz gibi hisseder ve herkese anlatmak istersiniz, Nedense! Sanıriım ben de ilk ben görüp keşfetmisşim hissine kapılanlardanım, anlatmak, paylaşmak, artmak istemem belki de  bundan.Belki de bundan açmaya calıştım blogumu. Öncelerde trent(idi) biraz modasi gecti, duruldu, yani sakin sakin yazmak zamani...
Ha ne mi bulacaksınız burda Türkiye^den şimdilik: İstanbul, İzmit, Bursa, Ankara, Eskişehir, Edıine, Gaziantep, Adıyaman, Diıyarbakır, Batman, Siirt, Hasankeyf, Mardin, Urfa, Adana, Mersın...
Yunanistan nam-ı diyar Grecee^den Atina, Selanik, Serez, (şimdilerde yaşadığım şehir)Volos, Kavala, İskeçe, Larissa, Kavala, dahası yakında.

Küba^dan ise :Havana, Santiago de Cuba, Tirinadad, Varadero, Las Teressa, Barakoa...

Bir itirafta bulunmam gerekirse Kübadan sonra depreşti yazma sevdam. Gitmeden önce okuduklarim, duyduklarım ve ön yargilarim vardi. Yalan yanlış, eksik ve en kötüsü yanıltıcı. Şimdilerde daha net bilgim var. Neden mi ? gittim, gördüm, tozdum, yazcam.
bugünlük bu kadar, notlarımı toparlayıp döncem...